Büyük Birlik Partisi’nin kurucu genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili soruşturmalara FETÖ’nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla 19 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kahramanmaraş Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşen duruşmaya merhum Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer, oğlu Furkan, kardeşi Yusuf Yazıcıoğlu ile taraf avukatlar katıldı. Farklı davalar nedeniyle cezaevinde bulunan, aralarında FETÖ’nün darbe girişimi sırasında cumhurbaşkanına suikast timinde yer aldıkları gerekçesiyle mahkum edilen Davut Uçum ile Aydın Özsıcak’ın da olduğu 4 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Helikopterin bağlı bulunduğu firmanın dönemin genel müdürü olarak görev yapan M.K.S.’nin tanık olarak dinlenmesiyle duruşmaya başlandı. Kazanın meteorolojik nedenlerden dolayı çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade eden M.K.S., “Kazayla ilgili çok yorumlar yapıldı ama kendim de pilotum, oradaki görüntüleri dikkate aldığımda kazanın meteorolojik şartlardan kaynaklandığının yüksek olduğunu gördüm. Pilot, 9 bin saate yakın uçuşu olan deneyimli bir pilottu. Tabi o anda yaşadığı şartları bizim bilmemiz mümkün değil” dedi.
Argus cihazının helikopterde takılı olup olmadığı ile ilgili bir soruya ise M.K.S., “Teknik ekip ve pilot sökmediği için takılı vaziyetteydi. Herhangi bir cihaz çıkarılacak olsaydı yazılı olarak kaydedilirdi, böyle bir kayıt olmadığı için helikopterdedir. Görüntüleri ben de izledim, bulutun düştüğünü ve ilerisinin karla kaplı olduğu ve görüş mesafesinin düştüğü görülüyor. Şartların daha da ağırlaştığı, helikopterin tırmanışta olduğu görülüyor. His yanılmasıyla dağa çarpmış olacağını düşünüyorum” diye cevap verdi.
Bir başka soruya yanıt veren M.K.S., “Kar yağışı artıyor, ’tavan’ yani buluta helikopterin mesafesi azalıyor ve ilerisindeki görüş azalıyor, buna göre helikopterin tırmanışta olduğu yorumunda bulunuyorum. Bu helikopter çok elastiki bir cihaz, pilot son anda bir şey fark edip yönünü değiştirmiş olabilir ya da çarpmadan da kaynaklanmış olabilir. Uçuşta sorumluluk tamamen pilottadır. Özellikle seçim döneminde liderler pilota bir şekilde teşvik veya biraz da zorlamak için ’orada bekliyorlar’ gibi bir şeyler söylerler ben kendim de yaşadım. Uçağın içinde tek başınasınız ’götüremezsem zamanında gitmediğim takdirde sorun yaşar mı’ gibi düşünceler yaşamış olabilir. Çünkü kendi içimizde de yargıladık, içimize de baktık, 3 ayrı kurumca ayrı ayrı denetlendik, şirketimizin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını gördük” ifadelerini kullandı.
Tanıklar ve sanıkların talep ettikleri eksikliklerin giderilmesi için duruşma, 11 Ocak 2023 tarihine ertelendi.