Türkiye’de Su Krizi: Mersin Uyarıyor!

Su kaynaklarının azalmasıyla birlikte Türkiye’de ciddi uyarılar gelmeye devam ediyor. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türkiye’de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 4 bin metreküpten 1.200 metreküpe düştüğünü ifade ederek, “Su daha değerli hale geliyor. Suyun değerini bilmemiz gerekiyor,” dedi.

Küresel ısınmanın ve iklim krizinin dünya genelindeki su kaynaklarını tehdit ettiğini belirten Seçer, Türkiye’nin bu krizin merkezinde yer aldığını vurguladı. Dünya Kuraklık Risk Haritası’na göre Türkiye, 138 ülke arasında 45. sırada yer almakta ve orta-yüksek risk kategorisinde bulunuyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verileri, Türkiye’nin yüzde 30’unun üzerinde yüksek veya çok yüksek meteorolojik kuraklık riski taşıdığını ortaya koyuyor. Bu durum, 81 ilin üçte birinde su krizinin yaşanabileceğini gösteriyor. Mersin de “çok yüksek kuraklık” kategorisinde yer alan illerden biri olarak dikkat çekiyor.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, su krizine dair uyarılarda bulunarak, şehrin bu konudaki çalışmalarını aktardı. Su krizinin büyük bir tehdit olarak mevcut olduğunu vurgulayan Seçer, “Bu krizin sürpriz olmadığını, gözler önünde geldiğini” belirtti. Ayrıca, ani sıcaklık artışları, fırtınalar ve sel baskınları gibi afetlerin biçimlerinin de değiştiğine dikkat çekti. Mersin’in iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgelerden biri olduğunu ifade eden Seçer, bu duruma farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak gerektiğini söyledi.

Seçer, Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili olarak katıldığı Ulusal Su Kurulu Toplantısı’nın sonuçlarını da hatırlattı. 2025-2035 Ulusal Su Projeksiyonu’nda, küresel iklim değişikliği nedeniyle yağış rejiminde azalma ve sıcaklık artışlarının olacağına dikkat çekildiğini belirtti. “Su daha da değerli olacak. Alınacak önlemler ve yatırımlar hakkında mevcut durum değerlendirildi,” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak su krizinin farkında olduklarını kaydeden Seçer, son 6,5 yılda önemli teknolojik yatırımlar gerçekleştirdiklerini açıkladı. SCADA sistemini örnek gösteren Seçer, suyun kaynağından arıtma tesisine kadar 360 derece takip edilebildiğini belirtti. “15-20 yıl önce kişi başına düşen kullanılabilir su oranı yaklaşık 4 bin metreküptü; ancak şu anda bu rakam 1.200-1.300 metreküpe kadar düştü,” şeklinde konuştu. Seçer, 5 yıl sonra bu oranın daha da düşmesinin tehlikesine dikkat çekti.

Mersin merkezde iki büyük barajın bulunduğunu aktaran Seçer, Berdan Barajı ve Pamukluk Barajı’nın merkezin su ihtiyacını garanti altında tuttuğunu bildirdi. “Berdan Barajı 160 milyon metreküp, Pamukluk Barajı ise 282 milyon metreküp suya sahip,” diyerek bu barajların sağladığı depolama kapasitesinin önemine vurgu yaptı. Seçer, şu anda Berdan Barajı’ndaki su seviyesinin yüzde 30 civarında olduğunu, ancak Pamukluk Barajı’nın su seviyesinin yüzde 75 olduğunu belirtti. “Yakın gelecekte yağış olmasa bile Mersin merkez ve Tarsus’ta su sıkıntısı yaşanmayacak,” dedi.

Ancak yaz aylarında yaylalarda ve tatil beldelerinde zaman zaman su sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Seçer, Mersin’deki 192 kaynaktan kırsal alanlara su sağlandığını, ancak kaynaklarda ciddi azalmalar yaşandığını aktardı. “Yeraltı su seviyeleri düştü. Minimum yüzde 40 azalma var, maksimum ise yüzde 95’e kadar kuruyan kaynaklar mevcut,” şeklinde konuştu. Bu durumun, özellikle su kullanımının dikkatli yapılması gerektiğinin altını çizen Seçer, “Bizim sağladığımız su yalnızca içme suyu için kullanılmalıdır,” dedi.

Seçer, su kaynaklarının korunması, kaçak kayıpların azaltılması, ve kaynakların çoğaltılması gerektiğini vurguladı. “Pamukluk Barajı İçme Suyu Arıtma Tesisi ve İsale Hattı’nın 400 milyon euroluk bir yatırım olduğunu ifade ederek, bu projenin Mersin’in 70-80 yıllık su projeksiyonu anlamına geleceğini söyledi. İki barajın sağladığı avantajların Mersinlilere güvenceler sunduğunu belirtti.